11 Ocak 2012 Çarşamba

Abant Gölü - 8 Ocak 2012 Pazar (Trekist)

2012’nin ilk yürüyüşünü 8 Ocak’ta Abant’a yaptık.
Geçen sene de böyle olmuştu, kar İstanbul’a gecikince biz kar yürüyüşlerine daha bir hevesle gidiyoruz..
Yol uzun olduğundan her zamankinden erken çıktık evden. Bolu’dan kasap sucukları alındı. 







Bolu Dağı’nı tırmanırken otobüsteki çocuklarla beraber yol kenarlarından gözümüzü ayırmadık. Uzun süre kar görünmeyince yine bir yağmur çamur yürüyüşü bizi bekliyor diye de düşünmedik değil J













12:00'ye doğru Abant’a yaklaşırken beyazlık gittikçe etrafımızı kapladı. Göle vardığımızda daha da hoş bir şey oldu: Yürüyüşe sadece kar içinde değil usul usul yağan karın altında başladık.








Önce sıkı bir rampa çıktık, sonra 2-3 tepeyi inip çıkarak gölün etrafında rotamıza devam ettik.






Tepelerden yarısı donmuş gölü seyretmek çok keyifliydi. 



Sucuklara geç kalmamak için son tepeden aşağı, köknar ve ladinlerin arasından (bazen de kar kaplı ufak ağaççıkların üzerinden!) indik.




İnince karşımıza çıkan piknik alanında mangallar atılmış, sucuk kokuları hepimizi sarmıştı. Ama küçük bir problem vardı – bunlar bizim sucuklar değildi J Gölün yarısını kıyıdan ilerleyerek rotamızı tamamlayacak, karşı kıyıda tüten mangalımıza ulaşacaktık.

Abant Gölü yakından da güzel görüntüler veriyor fakat göl kenarında dolaşmak – en azından yayalar için! – sıkıntılı hale gelmiş. Göl kenarı ile Karadeniz sahil şeridinin maalesef ki ortak bir yanı var: araçlara tahsis edilmiş gibiler..











Mangalımızın başına vardığımızda herkes bir taraftan hazırlıklara başladı. Ekmek kesenler, domates yıkayıp doğrayanlar, içecekleri dağıtanlar ve elbette ki sucukları kızartanlar... Sucuk-ekmekleri yedikten sonra mangalda son bir kez ellerimizi ısıtıp (yemekten sonra donan eller bir inceleme konusu olmalı) hava daha fazla kararmadan 17.00 civarında İstanbul’a doğru yola çıktık.




2012’de hepimize kara, güneşe, yağmura ve denize daha yakın olacağımız bol yürüyüşlü günler diliyorum! 



4 yorum:

  1. elinize sağlık çok hoş olmuş :)

    YanıtlaSil
  2. Kuzen devam... Yaşadığınca, mücadelenle özgürsün... Sevgilerle... O doruklardaki kuzey yamacında kar olabilmek ya da sıfır noktasındaki gölde azıcık buz olabilmektir adına yaşam denilen... Hoşçakalasın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol kuzen! Ne güzel söylemişsin.. İstanbul'da olsan bizimle gel derdim ama uzaktasın.. Görüşmek üzere!

      Sil